Kayıtlar

ANKARA

AN'A

Vakit ge- çer, zaman durur... HASAN AKBAL

AĞLA ŞİMDİ

Ağla şimdi komşu kızı ağla, Bakmadığın yüzler parladı artık; Beğenmediğin yiğit soy oldu artık, Ağla şimdi komşu kızı ağla… Benzemişler seninle; hayâ, huysuza… Ne gerek vardı, şöhretli arsızlığa? Hal böyle buyurdu, diye yaşamaya. Ağla şimdi komşu kızı ağla… Düşlerdeydin, hayalleri süsleyen; Sana değer verene güvenmeden, Solgun çiçekten faksız yaşarken; Ağla şimdi komşu kızı ağla… İnsanlık inlerde aranmakta artık, Senin için kel başlarda saç baktık; Hayallerden vazgeçtik umutlarda yaşadık, Ağla şimdi komşu kızı ağla… Bıraksaydın, o söyledi; annem beğenmedi. Keyfince ‘ben istedim’ kulağında başkaları, Bakıp düştüğün gözlere kaldın şimdi; Ağla şimdi komşu kızı ağla… Ağla komşu kızı şimdi ağla… Şeref, haysiyet, yoksunu kişisizliğe, Gözlerini boyayan; geçmişi bilinmezliğe, Ağla şimdi komşu kızı ağla… HASAN AKBAL

ACI

Yine kendine kalır Üzüntü, sevinç dediğin Dediğin gibi biraz zaman alır Unutursun, unutulur sevdiğin ........................... ...sensizliğe alışmak, Gözlerini kapattığın geceleri Zindan olur yaşamak Acı da bir teselli olur belki Susan dil, Ağlayan gönül... Ya sensen o ızdırabın nedeni O zaman bir başka acır İnsanın içi HASAN AKBAL

SEHER VAKTİ EZGİLERİ KALDIRIYORUM GEL TUT ELİMİ...

Resim
Saçlarını seher vakti yanaklarıma dokundururken Ben güzel görmeliyim dünyayı Ezgiler kaldırarak şiirden Yeni yeni sanatlar bulmalıyım, Aşkımıza yakışır şekilde. Gülümsemenle kalmalı, sevinç dolmalıyım. Bir gül varsa güzün, baharı yaşamalı yeniden; Demeli ki sana, ben anlamalıyım: “Sizin aşkınıza ve size azdır bunlar, Görülmemiş sevdayı ancak bu kadar, Sevda, ancak bu kadar güzel yaşanır …” Eğer ki hoşnut değilsen tabiatın selamına. Ne edebiyat ne de şiir sanatına, Nam salsa da adım cihana İnan ki sen iste yok sayarım -senin için- sana Dinleyeceksem türkü, duyacaksam şiir; Kapısındaysam edebiyatın kovuldum derim. En ince mana, teferruatını sende yaşar...

TOPRAK

İnsan topraktan bir parçadır. Toprakla hemhal olmak özü ile biraz da olsa yoğrulmaktır. Bağ, bahçe işlerinden ziyade, saklı kalmış huzurdur. Ne kadar ayağımız bu gün toprağa basmaz ise de ararız aslında onu... Sonunda onunla yine ilk olduğu gibi bir olmak ve ona karışmaktır... Bir parça toprak için can vermişler. Toprağa vatan demişler. Yaşamak için huzur diye bilmişler. Bu yüzdendir herhalde "toprağı bol olsun" derler. HASAN AKBAL

BEN SENDEN GİTMEDİM

Resim
Seni soruyorum, eski mahallemize... Uzun zaman olmuş gitmemişsin! Evin kapısını kilitleyip anahtarı da Kadıköy-Eminönü vapuruna binip boğazdan geçerken atmışsın! Seninle ilk bindiğimiz vapurun kaptanı söyledi. Oysa ben sana her gece gelecektim. Uzun zaman oldu seni arıyorum... Yine tek başınasın, Gülhane'de iki kişilik çay söylemiş tek başına içiyormusşun. Çok aradım seni... Çok uzaktasın... Bu eşsiz boğazın güzelliğini benden habersiz ne izliyorsun? Sanma yârim, ölüler bırakıp gider!... Ben senden değil dünyadan gittim. HASAN AKBAL

ŞİİR GÜNÜNE

Resim
Şaire hergün şiir günüdür. Bir başka bakar şiir penceresinden dünyaya ve başka hayatlara... Dünya bir gün değil her zaman şiirdir onun için. Ince ince dokur kelimeleri mısralara. Kurşun gibi vurur o narin satırlarla isterse... Şiir ki; kalem tig'ı ile kelimelerle sayfalara örülmüş, neşesiyle hüznüyle boğazlara düğümlenmiş, hayattır. Ve şiir; ustanın çekici, çırağın alın teri; öğretmenin dersi, öğrencinin ödevi; hakimin mahkemesi, mahkumun savunması; doktorun hastası, hastanın şifası; zulmün cefası, vuslatın sonsuz sefası; şairin yazdığı değil, okununca acısıyla tatlısıyla anlatılmaz hülyaların sonsuzluk habercisidir. Sen onu bir günde arama, hergün...

SÖZ VERİLMİŞ MEKTUP

Resim
Seni sevmek, sende ölmek; aynı şey bence… Son yolculuklarıma baktım da, duraklar hep sende. Ve hep sende kalmışım. Gitmedim daha… Yolcu etme beni, biraz daha kalayım… *** Son elvedaların birinde ellerimden ellerin sıyrılırken hasretin dokunaklı yüreği kalmış avuçlarımda… Suskunluk beni başka hülyalara götürse de “özlediğim” sensin yine… Övgüler konulmuş geniş zamanların şakaklarına sen gelene kadar kar yağmayacakmış, öyle dedi martılar…  Biraz kızgındı penguenler, bendeki hasretin kutuplardaki buzları erittiği için… Yalnızlığım bu şehrin gecelerinde biraz daha arttı… Uyku hayal, Güneşle öldürdüm geceleri… *** İçimdeki yangınlara soğuk bakışların altında, hecelenmiş aşklar düşüyor… İmalar kilitlenmiş zamanlar ötesine, seni sevmenin ızdırabıyla, hiç hoş geçmiyor günler… Edebiyat başka başka anlamda, sır olmuş her müşterek teori; bencillikle bir geziyor benlik… Egolar tatmin olmuyor bu şehir izdırap yeridir… Birde “seni seviyorum”  diye diyememenin acısı, ölmek diy...

Boş Ver

Resim
Her güne hüzün saklıyorum. Kendi canımı yakarak süslüyorum gülüşümü. Düşününce ne yaptım ben size bu kadar kötü olacak, Hayallere bile sığdıramadığım şeyleri? Neden üzülüyorum diyorum. Cevap kendi içinde saklı göz yaşlarımda. Boş ver. Kurulsun saadet ellerimin emekleri ile. Duymasın vefasız kim var ise. Yüreğim yanarken kıymet bilen bilir beni. Yüzümdeki hüznü sadece seven görür zaten. Ve anladim ki, siz mutlu olun diye ağlıyorum ben. Ben gülerken siz vicdansizliğınız ile kalbimi kırmanın peşinde olacaksınız. Biliyorum her güne sakladığım ayrı bir hüznü şükür ile iade edeceğim size. Masum olmak bir kare fotoğrafta kendini bulmak değil. "N...

GEÇERKEN UĞRAMIŞ

Resim
O zaten bir yere gidiyordu durdu yol sordu seninle biraz yürüdü, ve sonra gitti; senin için yanında değildi zaten. Seninle zaman geçiyordu. [HASAN AKBAL]

ANLADIM AŞK

Resim
Bir yaz başlangıcında sevmiştik birbirimizi, Tek sözümüz vardı; hayatımızın farketmez'i, Anladım; sonbahar yağmurlarının aşkı bitirdiğini, Anladım; severken değil gittiğinde başlarmış aşk! [HASAN AKBAL]

ÜSTAD

Resim
ÜSTAD -Necip Fazıl Kısakürek'e- Kâğıtlarda kırıştığın, yeter üstad; Kitabın ve yaşamınla, bizde hayat; Olur mu, olmaz mı; kaderde yer? Bize karşı onda hiç mi yok istidat? Kıvılcımdan yangını, sarmış bedenlerde; O sihirli ok, hayatta; kalbe bir kerede… Gözyaşlarım ve sevincimle girince, Hangi hülyada beni izler üstad? Gözlerim dalınca, belli belirsiz gökyüzüne; Hasret sandığım, gezinen; bir şey var o yerde… Kaç dakika geçti, yolculuğun kaç günde bitti; Gözlerimde tüten diyarına ne zaman, nasıl varılır üstad? Kalem kâğıt derken, hayatın özeti; o, eser… Kelimeden cümleye hep aynı rüzgâr eser, Doğruluk bir ona, dönüş tam ise eğer, Kaç...

GÜNEŞTEN ÖNCE

Resim
Uyumak istedim geceleri, Rüyalarımda görmek için, Güzelimsin ya! Rüyalarımda izlemek istedim, Geceleri aldı elimden, Uykularım gitti yine! Baktığımda karanlığa Karanlıkta yağan yağmura, Düşmek istedim damlalarla toprağa, Ve akıp gidecektim yanına, Varamadım takılıp kaldım bir çalılıkta, Saklanmak istedim, Gecenin ve karanlığın gölgesine, Beni alıkoyacak her şeye rağmen, Bir pusu, Bir siper, Bildim karanlıkları kendime, Meğerse unutmuşum; Gecede ay! ... Aldı elimden, Güneşten önce! ... [HASAN AKBAL]

AĞLA GURBET

Üşüyorum ben gurbet, Dertliyim gönül sabret; Bu gecede geçsin gitsin, Ben yalnızım ağla gurbet. Nerde, akan soğuk çeşmeler? Nerde, serin gölgeler? Nerde, sevinç dolu rüyalar? Ben yalnızım ağla gurbet. Bir yudumu zehir olsun kara çay, Yürüme yollarda buz tutmuş kay; Nerede bizim memleket vay! Ben yalnızım ağla gurbet. Ağzını açsan, dilin düşer; Konuşsan, nefesin biter; Küs gibi durur gider, Ben yalnızım ağla gurbet. Bloklar saf durmuş nerede? İki değneği köşk olan köyde, Et kemikten sıyrılmış bende, Ben yalnızım ağla gurbet. Zaten susuz kalmışım, öfkemden; Derdim çok döksem, derelerden; Akar gider buralardan… Ben yalnızım ağla gurbet.  Beğenilmez bir garibim, Nasip olsun öl...

MENEKŞE KOKULUM

Resim
                             ­Ne zaman kokun gelse köyümün özlemine bi­r bahar iner.                                   İçinde­n, edebinden boynu bükük bir menekşe hatı­rlarım…                                   Menekş­enin boynunun büküklüğü, kalbin kırıklığından d­eğil, Allah’ı zikrindendir !                                   ­       ...

KALAN KALANA

Resim
Duraklar kıştır, geçişler yaz... Sevdalar bir sonraki bahara kaldı. Hangi mevsim saklı mevsimden? Dön bak arkana kalan kalana... Oysa elerinde kokusu vardı ya! Artık yok, hüzün göze kaldı.. Hesaplar siyasete, Planlar müdüre kaldı. Ekin yazın biçilir ama, Hasatlar güze kaldı... Bayramlar muhabbete yoksun, Gelen gidene, postuna soğuk kaldı. İş -güç patron işçiye, İşçi patronun parasına kaldı.. Şehir kalabalık, etraf iyi-hoş, Dostluk menfaate kaldı... Evlat sevdaya daldı, Ana-baba evdala hasret kaldı. Düzde çamur, yamaçta baston; İki söz vardı o da uşağa kaldı... Emek, aş, insanlık için yaşamak. Değer hayvana, paha eşeğe kaldı... Kalan kalana vakitler sükûtta, Yürekte dua akılda dava kaldı. Alıp gidenlere inat kalan kalana, Huzur onunlaydı yine ona kaldı... HASAN AKBAL

KALAN KALANA

Duraklar kıştır, geçişler yaz... Sevdalar bir sonraki bahara kaldı. Hangi mevsim saklı mevsimden? Dön bak arkana kalan kalana... Oysa elerinde kokusu vardı ya! Artık yok, hüzün göze kaldı.. Hesaplar siyasete, Planlar müdüre kaldı. Ekin yazın biçilir ama, Hasatlar güze kaldı... Bayramlar muhabbete yoksun, Gelen gidene, postuna soğuk kaldı. İş -güç patron işçiye, İşçi patronun parasına kaldı.. Şehir kalabalık, etraf iyi-hoş, Dostluk menfaate kaldı... Evlat sevdaya daldı, Ana-baba evdala hasret kaldı. Düzde çamur, yamaçta baston; İki söz vardı o da uşağa kaldı... Emek, aş, insanlık için yaşamak. Değer hayvana, paha eşeğe kaldı... Kalan kalana vakitler sükûtta, Yürekte dua akılda dava kald...

Sevda Halı

Resim

TAKİP ET