Kayıtlar

Şubat 21, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

AĞLA GURBET

Üşüyorum ben gurbet, Dertliyim gönül sabret; Bu gecede geçsin gitsin, Ben yalnızım ağla gurbet. Nerde, akan soğuk çeşmeler? Nerde, serin gölgeler? Nerde, sevinç dolu rüyalar? Ben yalnızım ağla gurbet. Bir yudumu zehir olsun kara çay, Yürüme yollarda buz tutmuş kay; Nerede bizim memleket vay! Ben yalnızım ağla gurbet. Ağzını açsan, dilin düşer; Konuşsan, nefesin biter; Küs gibi durur gider, Ben yalnızım ağla gurbet. Bloklar saf durmuş nerede? İki değneği köşk olan köyde, Et kemikten sıyrılmış bende, Ben yalnızım ağla gurbet. Zaten susuz kalmışım, öfkemden; Derdim çok döksem, derelerden; Akar gider buralardan… Ben yalnızım ağla gurbet.  Beğenilmez bir garibim, Nasip olsun ölürüm. Hakk Teâlâ'yı görürüm. Ben yalnızım ağla gurbet. HASAN AKBAL

MENEKŞE KOKULUM

Resim
                             ­Ne zaman kokun gelse köyümün özlemine bi­r bahar iner.                                   İçinde­n, edebinden boynu bükük bir menekşe hatı­rlarım…                                   Menekş­enin boynunun büküklüğü, kalbin kırıklığından d­eğil, Allah’ı zikrindendir !                                   ­                                   Ne zam­an seni sevsem kalbime ağır gelir aşkın.                                   Sebeb-i­ aşkın derin ve bâkidir,                                                                     Bu yüz­den bir menekşe kokusunda sevdim seni.                                   ­                                        M­enekşe kokulum… Gözlerin gözlerime dokunamazdı, korkardı­m… Utanırdım dudaklarından; Susardım.­ Anlatamadıklarım vardı,­ Ve bu yüzden senden habersiz, ­ Ağlardım…­  ­ Menekşe kokulum,­ Bir mevsimin başlangıcı gibi Geldin ömrüme.­ Yavaş yavaş ısındı senli zamanlarım…­ Kıştan kalma buzlar üşütmüştü beni,­ Boynu bükük,­ Günahla

TAKİP ET