Kayıtlar

Haziran, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Zehir

Zehir gibi damlıyor okyanus, Şiir gibi seviyorum geceyi, Yeşil gözlerime dokununca; Dudaklarının açık rengi, Biraz üşüyorum. Ve terliyorum soğuk. Ecel gibi yokluğun. Ayaklarım sana koşarken, Onca vicdana direnerek; "Seni seviyorum..." diyebiliyorum. HASAN AKBAL

Çeyrek Asır

Gecenin sessizliğinde Yükselir hafif, Tüy gibi Nisan gibi Islak ve ... Hesabı kalmış hatıralar, Tebessümü ile mutlu; Ve her geçen güne Haykıran elvedalar... Birkaç resim kalır, Birkaç hatıra -belki- Yazılanlar elbet! Okunur... Elbet sevdaya dâhil dostluklar... Küçücük ellerden sıkılırken ayrıldım yarınlara... Yarın ve yarından sonra geldi bu günler, Sıraladım yılları, sıralandı özlemler... Mahzun geçer sanırdım geceleri; Tutup ellerimden derin huzura, Dokurken bir ömrün özetine çeyrek asır..."Ağır ağır düşer günler takvimden..." Bir mevsim haykırır günü belirsiz, Billurlaşır şehrin akşamları, Islak dokunur eller yanaklara; Bakarsınız biten başlangıçtır... Çocukluk gömülür kalbin derinliklerine İhtiyar bir mezar kuşatır ömrü; Bilemezsiniz güneşin batışının nedenini... Ah! Doğum günü kutlu olan aylar; Karanlık denilen hangi aydınlıkta saklıdır... Buz gibi, karanlık içinde çıra Yanar yanar... Mahşerin nöbetine... Tutun ellerinden öksüz kalmış, Ağlayan gurbeti... [HASAN AKBAL] -

Arkadaş Sen Hakkını Helal Eyle

Gül bahçesinde değilim, nasıl gülerim? Hatırımı sordun, teşekkür ederim. Dostlar uzakta, bu devirde ben ne ederim? Arkadaş, sen hakkını helal eyle ben gideyim. Üzülme ardımdan, kurtulacaktım felekten. Birini çok sevdim selam söyle yürekten. Mezarda üzerime toprak düşsün kürekten. Arkadaş, sen hakkını helal eyle ben gideyim. Ne olur ne olmaz, sen kalacaksın dünyada, Selam söyle bizim aile ferdi, tüm dostlara; Güneş tepeden doğmadan bulunsunlar ayakta, Arkadaş, sen hakkını helal eyle ben gideyim. Ağlamayacak zaten kimse ardımdan. İstemem kimse gelmesin benim yanımdan. Zaten sevinecekler, ne üzülmesi aman. Arkadaş, sen hakkını helal et ben gideyim. Haddim değil, bu sözleri sana söylemek; Yanlış anlama sen çok yüksektesin çok yüksek. Bilirim, bu alemde yufka yüreğin sensin bir tek. Arkadaş sen hakkını helal eyle ben gideyim. Kaderime ne yazılmış, hiç bilmedim. Dün annemden helallik diledim. Derdimi senden başka kimseye söylemedim. Arkadaş, sen hakkını helal eyle ben gideyim. Al eline bu sa

CAHİL DÜZEN

Bıraktım su gibi damlamış hüzünleri, Geçerken hayalli günlerin sahilinden. Yıktık sanıyordum, cahil düzenleri; Anlamazmiş dost bile dostun halinden... HASAN AKBAL

ANLAMAKSA ŞİİRİ

Akıllara girmek gerekir,  Şiiri  Herkes anlamak istiyor...  Ve önce temiz kalın,  Tertemiz olmalı akıl,  Kinden, hasetten ayrı...  Ruhunuzu bırakın,  Ritminde oyalanmadan kalbin.  Bilip bilmeden kalbinizde  Öldürmeyin insanları...  Ve sonra elleriniz,  Kan kokuyor;  O yüzden  Çok sevilmiyor,  Yemekleriniz... HASAN AKBAL

TANIMLANAN VE TAMAMLANAN HAYATLAR

Ankara Şehirlerarası Terminal İşletmesi kısaca AŞTİ olarak bildiğimiz yer. Bu konuda kıyaslama yapmak istemiyorum ama buraya gelenlerin bile bu şehirlerarası terminalin apayrı bir “yer” olarak gördüklerine şahit oldum. Özellikle resmi ya da dini tatillerde, hele ki tatil uzunsa burasının öyle kalabalık olduğunu görenler hayretler içerisinde anlatılması, ben daha görmeden merak edip şaşkınlık içinde kalmıştım. Bundan dolayıdır ki mümkün olduğunca burada kısa süre bulunur, gideceğim yere bir an evvel gitmek isterim. Uzun zamandır kendi memleketime giderken bilet aldığım firmanın önüne geldim. Daha selam verir vermez “Otobüsle mi, taksi ile mi; gidersin?” diye soran görevliye; “taksi” dedim. Sonra devam etti; “Sen yabancı değilsin, ben de yanıma arkadaş arıyordum. Seninle yolda konuşarak gideriz. Başka kimse yok.” Anladım ki ticari bir sebebi yok ve yanına yol arkadaşı arıyor. “olur amca” dedim. Biraz beklememi söyledi. İşlerini halledip mesaisi bitince kendi arabası ile beraber yola koyu

ANKARA

AN'A

Vakit ge- çer, zaman durur... HASAN AKBAL

AĞLA ŞİMDİ

Ağla şimdi komşu kızı ağla, Bakmadığın yüzler parladı artık; Beğenmediğin yiğit soy oldu artık, Ağla şimdi komşu kızı ağla… Benzemişler seninle; hayâ, huysuza… Ne gerek vardı, şöhretli arsızlığa? Hal böyle buyurdu, diye yaşamaya. Ağla şimdi komşu kızı ağla… Düşlerdeydin, hayalleri süsleyen; Sana değer verene güvenmeden, Solgun çiçekten faksız yaşarken; Ağla şimdi komşu kızı ağla… İnsanlık inlerde aranmakta artık, Senin için kel başlarda saç baktık; Hayallerden vazgeçtik umutlarda yaşadık, Ağla şimdi komşu kızı ağla… Bıraksaydın, o söyledi; annem beğenmedi. Keyfince ‘ben istedim’ kulağında başkaları, Bakıp düştüğün gözlere kaldın şimdi; Ağla şimdi komşu kızı ağla… Ağla komşu kızı şimdi ağla… Şeref, haysiyet, yoksunu kişisizliğe, Gözlerini boyayan; geçmişi bilinmezliğe, Ağla şimdi komşu kızı ağla… HASAN AKBAL

ACI

Yine kendine kalır Üzüntü, sevinç dediğin Dediğin gibi biraz zaman alır Unutursun, unutulur sevdiğin ........................... ...sensizliğe alışmak, Gözlerini kapattığın geceleri Zindan olur yaşamak Acı da bir teselli olur belki Susan dil, Ağlayan gönül... Ya sensen o ızdırabın nedeni O zaman bir başka acır İnsanın içi HASAN AKBAL

TAKİP ET