MENEKŞE KOKULUM
Ne zaman kokun gelse köyümün özlemine bir bahar iner.
İçinden, edebinden boynu bükük bir menekşe hatırlarım…
Menekşenin boynunun büküklüğü, kalbin kırıklığından değil, Allah’ı zikrindendir !
Ne zaman seni sevsem kalbime ağır gelir aşkın.
Sebeb-i aşkın derin ve bâkidir,
Bu yüzden bir menekşe kokusunda sevdim seni.
Menekşe kokulum…
Gözlerin gözlerime dokunamazdı, korkardım…
Utanırdım dudaklarından; Susardım.
Anlatamadıklarım vardı,
Ve bu yüzden senden habersiz,
Ağlardım…
Menekşe kokulum,
Bir mevsimin başlangıcı gibi
Geldin ömrüme.
Yavaş yavaş ısındı senli zamanlarım…
Kıştan kalma buzlar üşütmüştü beni,
Boynu bükük,
Günahlarla yüklü,
Kirlenen bir diyarda,
Ağır sensizliğimdeydim...
Menekşe kokulum,
Hüzün bağlamıştı boğazımı...
Çaldığımda kalbinin kapısını,
Sağanak sağanak nisan yağmurunda
Edebinden boynu bükük…
Kirpiklerin bir gece dokunsun diye rüyama,
Bir gecenin sabahında duam;
Aşkımın senli haline ‘amin’ dedim…
Menekşe kokulum,
Şafağın seccadeden kalkan ruhuna,
Ufukta birikmiş bir zehir anısında,
Hıncı kalmış bulutların yağmurunda,
Karanlığa ışık tutacak sevdanı ilikledim ömrüme…
Her karanlık kıştan sonra gelen bahardır artık…
Menekşe kokulum,
Düşümü bölüyorken adın,
Kömür kokan caddelerde yalnızlığıma
Huzur yağdıran dolunaydır aydınlığım…
Pencerenden dökülürken saçlarıma kirpiklerin,
Lapa lapa aşk olurdu gönlüme…
Menekşe kokulum,
Bir filmin başlangıcındaki sigara dumanı,
Bir şiirin sonunda verdiğim cevabı,
Bir edebiyat atölyesinde sana kurduğum masamı,
Bir yolculukta sana çıkan yollarımı,
Bir şehrangiz hikâyesinde senli anımı,
Bir ömrüme yakışan sana sevdadır bütün zamanlarım…
Bâki olana dilekçedir aşkım…
HASAN AKBAL
Yorumlar
Yorum Gönder