GİTMELİYİM
Titrek dişlerinin korkak gözlerine, Gece yarısı yanmış mum ışığı… Çığlıklarını köpeklere devretmiş çekirge, Karanlıklardan sıyrılarak gitmeliyim. Kahverengi yuvarlak tozlu masa, Altmış üçten kalma üstündeki dergi; Dolu bardağımı boşaltıp, çayı içmeden; Mektepli aşklarımı bırakarak gitmeliyim. Seyr ile serenad ederken avare… Dolaşıp dünyayı hayalden uzak, Dönüp baktığında olmadığım yere; Elvedanı yüreğime alarak gitmeliyim. Yıllarca kurup düşünü, bu muymuş o? Mutsuzluk ceketini gözlerinin omzuna asarak, Kulaklarımdaki bedduanı dökerek denize; Vefayı beklemeden aşktan gitmeliyim. Doğduğum şehir, yaşadığım şehrarengiz; İlk aşkıma Fatiha okuduğum cadde, Ayrılık kurdelesini şiirle keserek; Sensiz şehirlerden vedalaşarak gitmeliyim. Anlatılması güç, karanlık ve korkak; Seni debdebelerden kurtardım da şimdi, Babana olan kinini kalbinden alarak… Dostluğunu yerleştirerek gitmeliyim. Öldürdüğün masum kalplere ab-ı hayat, Sür ile ...