Kayıtlar

Temmuz, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

BİR TEMMUZ AKŞAMIDIR

Resim
"Ağabeyim Mehmet AKBAL'a..." Yine bir temmuz akşamıdır.. Derin gölgelerde soluklanan Ince bir tebessüm Ve katran kokulu yeşil çayır, Nerdesin çık ortaya Unutmamışlar seni deli Muharrem. Bostanlar hindileri ve keçileri kovmuş Kireç dökülen otların dibinde Çekirgeler karıncalar bile ölmüş... Yine bir temmuz akşamıdir, Bayrama uyanmış dört adam, Gurbet saklanmış iki baba arasında Ahhh evlatlar, vefa nedir unutmasalar keşke Nerdesin deli Muharrem, Hazımsızlık sarmış çayır yani Bir temmuz akşamında Köy kokulu hasret muhabbeti Yeni modaya uymuyor diye Analar ağlamış... Şimdi tozlu kaldırımlara ıslak mendil hediye, Ve kimse bilmiyor insan derisi nerede, Akıl etmiyor kimse ne olacak, Bu kirlenmiş vicdanlar diye... Bir temmuz akşamında Bir muhabbette geçer adın; "Ah ulan deli Muharrem, Çayırları beton aldi..." HASAN AKBAL

MUHANNET

Resim
Aşkına verdim gönül, tuttu alkışa elleri; Dedim ki, sevda yürekte gizli bir dua gibi... Değerli sanmışım, gönülden hallerini; İhlası eksik olana gönül verilir mi? Ağzı yaygara, kalbi kinle dolu çukur, Söyleyince itirazı harika bir vakur; Sükûtu edep görünür, aklı dedikoduludur; Kalbi ile dili bir olmayana gönül verilir mi? Şairim ya hani, versem şiiri eline; Böbürlense aklınca gerine gerine, Eğer asıl olan gönülden sevmekse; Sevdayı bilmeyene gönül verilir mi? Tanıdıkça çözüldü sırrı, vah ettim, Geçer miyim sözümden devam ettim; Aşkımı da inkâr edince, eyvah ettim… Muhannet olana gönül verilir mi? HASAN AKBAL

TAKİP ET