İSTANBUL SEÇİMİ

İstanbul seçiminde iki slogan var. Bunların ikisinin içinde de "güzel" geçiyor. Hangisini söylerseniz ondan yanasınız, diye bir algı oluşturmuşlar.

Hayırlı olsun.

Zannetmiyorum ki bu şehir oyuna gelsin!

Birde seçim vaatleri komik buluyorum. Hepsi yapılması mümkün olan şeyler ama yapılmıyor.

Hâlâ YÜRÜYEN MERDİVENLER BOZUK mesela...

Mesela hala MARMARAY geç geliyor.

Mesela ki simit 1,50 TL ile 3,50 TL arasında değişiyor.

-Sebze meyve bunlara bir pazara bir de markete bakin.-

Mesela ile olmaz, örneğin demek gerek ya da varsayalım.

Varsayalım biri belediye başkanı seçildi ve İstanbul'un başkanı oldu. Ki böyle olacak...

Değişecek meselaları sandık başına giden bu şehrin insanı biliyor.

Çok politik ve bilinçli.

Böyle davranmasının da bir nedeni var. Geçmişte başına gelenleri biliyorlar. Bu sebeple okuyorlar. Yalan yazanlara "he he, tabi tabi" deyip geçiyorlar.

Öyle görünüyor ki ileride sadece İstanbul değil de Türkiye seçime gider gibi bir hava var.

Herkesin söz hakkı elbette var. Ama işi siyaset olanlar dürüstçe! bu işi yürütüyorlar.

Bu seçim sürecinde sürekli duyduğum bir söz var. Sürekli duyuyordum ama şu sıralar biraz daha fazla duyuyorum. "Dış güçler çok karışıyor, ekonomi o yüzden kötüye gidiyor..." falan filan.

Her zaman söylediğim gibi BIZ BÜYÜK BİR ULKEYIZ. Kendi kendimizi de iyi bir şekilde yönetiyoruz. Sıkışınca bu söze sarsılmasın kimse.

Üretim, tüketim, enflasyon, faiz, kur, ne durumda?

Vatandaş olarak biz ne kadar çalışkanız?

Bunlara bakalım. Seçim 23 Haziranda herkes kime oy vereceğini biliyor bence.

Ama sloganlarla bir yere varılmaz. Biri diğerinin taklidi veya benzeri, sadece bizi kandırır.

HASAN AKBAL